Her İnsan Hayatı Aynalar Koridorunda Bir Mücadeledir ve Bu Mücadelede Riyakarlık Bilmeyen Bir At En Büyük Kurtarıcısı Olabilir.
Atlarla Terapi
Her İnsan Hayatı Aynalar Koridorunda Bir Mücadeledir ve Bu Mücadelede Riyakarlık Bilmeyen Bir At En Büyük Kurtarıcısı Olabilir.
İnsanlar Birer Ayna Gibidir, Bize Var Olma Değerimizi Tattırırlar. Çünkü Onlar Bizi Çevreleyen Aynalardır. Biz Hikayemizi Anlatırız, Bedenimizi Sunarız, Bakışlarımızı Yöneltiriz Aynalara. Onaylanma Çabamızın İzlerini Taşır İçinde Bulunduğumuz Dünya. Ve Aynaların Bize Yönelliği Her Yansımada Görmek İsteriz, Evrenin Bizi Anlağını ve Kabul Ettiğini.
Ama Aynalarla Dolu Bir Koridoda Tüm Yansımalar Ruhumuzu Yaralarken, Anlaşılamamanın Girdabında Bilinmeyen Bir Dehlize Sürüklenirken, Hayvanlar Bize Masum İçgüdüleri İle Dünyada Barınmanın Sırrını Öğretebilirler
Psikoterapide hayvanların faydası seksenli yıllardan beri araştırılan bir konudur. Araştırmalar hayvanların psikoterapide kullanımının başarılı sonuçlar getirdiğini göstermektedir. Buna rağmen bu metod henüz yurtdışında ve Türkiye'de yaygınlaşmamıştır. Özellikle öz güven ve empati eksikliği, sözel ve sözel olmayan iletişim sorunları, yakınlık kuramama gibi sorunlarda atlarla terapi çok etkili olmaktadır.
Öz Güven Eksikliği
Öz güven, kendimize biçtiğimiz öz değer doğrultusunda, yapabileceklerimize ve yeterlilik hissimize duyduğumuz inançtır. Öz güven duygusunun temelleri çocukluk döneminin ilk yıllarında (3-4 yaş) atılmaktadır. Bu bağlamda anna-baba tutumları, yetiştirme biçimi, bireyin kendisi hakkındaki duygularının oluşumunda son derece önemlidir. Öz güven duygusunun derecesi kişinin kendisini yeterli ve değerli hissetme derecesiyle paralel orantılıdır. Otoriter ya da aşırı korumacı anne-baba modeline sahip çocuklar sağlıklı seviyede yeterlilik duygusu geliştiremezler. Bu bağlamda atlarla terapi öz güven eksikliği olan bireylerde destekleyici bir tedavi metodudur. Atın üzerinde güvenle durmak, onun kontrolünü sağlamak ya da gideceği yönü belirlemek, kişinin öz yeterlilik hissini yükseltmektedir.
Empati Eksikliği ve İletişim Becerileri
Bir birey atlarla kurduğu iletişimde, davranışlarının ve vücut dilinin karşı tarafta yarattığı etkiyi en doğal haliyle tecrübe edebilmektedir. Bir at ayna misali, kişiye davranışlarının karşı taraf üzerinde yarattığı etkiyi geri yansıtmaktadır. Zeynep çalıştığı firmada ve özel hayatında sürekli iletişim problemi yaşıyordu. Arkadaş edinmekte ve arkadaşlıklarını devam ettirmekte güçlük çekiyordu. Gittiği psikolog, kendini daha etkin biçimde anlama konusunda, atlarla iletişim kurmanın ona çok yardımcı olacağını söylemişti. Gittiği binicilik kursunda, öncelikle atla yakın iletişim kurmanın öneminden bahsedildi. Zeynep atı yularından tutup gezdirmeyi planladı. Ancak at isteklerine karşılık vermiyor, yerinden bir adım bile kıpırdamıyordu. Bu durum Zeynep'in çok canını sıkmıştı. Zeynep daha sonra binicilik hocasının video çekimlerini izledi. Binicilik hocası bu çekimlerde sorunun nereden kaynaklandığını gözlemleyebileceğini söylemişti. Zeynep videoları izlerken, ata karşı tutumlarının ne kadar sert olduğunu gördü. Atın ne istediğini ya da hissetiğini anlamaya çalışmadan, ata hükmetmeye çalışmıştı. Ve bu yüzden de at onun istediğine karşılık vermemişti. Zeynep yaşadığı tecrübeyi Psikolog'una anlattı ve aslında sorunun nereden kaynaklandığını kendisi de biliyordu. Yüksek liderlik vasfı yüzünden insanların hep kendi istediği şekilde haraket etmesini bekliyordu. Daha sonra ki binicilik seanslarında atla kurduğu iletişim Zeynep'in çok işine yaramıştı. Atın isteklerine karşılık verdikçe, onu okşayıp, duygularını hissetmeye çalıştıkça, insanları da anlaması daha kolay hale gelmişti.
Yakınlık Kurma Sorunları
Çocukluk döneminde anne babasından yeterince ilgi görmemiş kişiler yetişkinlik çağında fiziksel ve duygusal açıdan yakınlık kurmada zorluk yaşayabilirler. At Terapisi bu bağlamda çok etkili olmaktadır. Bir birey atla kurduğu iletişim sayesinde, fiziksel olarak yakınlaşmayı, duygularını dışa vurma konusunda cesaretlenmeyi öğrenmektedir.
0533 373 81 23