Psikolog Esra Gürkan esragurkan33@hotmail.com
21/06/2013 EVLİLİK VE MUTLULUK Kelime anlamıyla ‘evlilik’ ‘iki kişinin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde bir araya gelmesidir’.Peki günümüzde evlilik böyle tanımlanabilir mi?Kişilerin özgürlüklerini kaybetmeden, hem arkadaş hem de sevgili olabilmeleri, aynı zamanda aile düzenine zeval getirmemeleri mümkün müdür?Elbette mümkündür… Asıl soru NASIL? Size mutlu bir evlilik için gerekli olan davranış biçimlerinden bahsedeceğim, fakat hayat her zaman çok kolay olmayabiliyor. İş temposunun oldukça yoğun olduğu bir dünyada yaşam mücadelesi veriyoruz ve bu durumun yarattığı stres faktörleri, ikili ilişkilerimizi de zaman zaman çıkmaza sokabiliyor. Bu tarz durumlarda, bizler daha ben merkezli olabildiğimiz gibi bazı davranışsal becerilerimizi de kaybedebiliyoruz. Bu durumun yarattığı iletişim kopukluğu tartışmalara hatta kavgalara bile sebep olabiliyor. İşte asıl mesele, içine girdiğimiz bu çıkmazla nasıl baş edeceğiz? Bilimsel araştırmalara göre aşkın ömrü 12 ile 18 arasında son bulmakta. Peki, evliliği ayakta tutan duygu aşk mı? Öyle görünebilir fakat mutlu bir evlilik için vazgeçilmez olan olgu aşk değil.Aşk elinizden uçup gittiğinde, sevgi ve saygıyı kendinize saklayabilmeniz çok önemli ve tabi ki sürekli duyduğumuz ama uygulamakta güçlük çektiğimiz birçok davranış biçimini de göz ardı edemeyiz.Örneğin, evlilikte mutluluğun öncelikli kuralları; dinlemek, empati yapabilmek ve eşimizi olduğu gibi kabul etmeyi öğrenebilmektir.Karşımızdaki kişinin, iletişim kanallarının bizimki ile aynı olmasını beklemek oldukça büyük bir hatadır. Doğru olan, onu sükûnet ile dinlerken, gerçekten hangi davranışı ne için sergilediğini, ne hissettiğini ve konuyla ilgili düşüncelerini, kendimizi onun yerine koyarak anlamaya çalışmaktır.Peki bunlar, kişileri ömür boyu bağlı kılmak ve mutlu bir evlilik sürdürmelerini sağlamak için yeterli mi?Elbette değil! Evliliği bir inşaat gibi düşünürsek, sağlam bir temel, inşaatın olası tehditlere karşı ayakta durmasını sağlayabilir ama içinde konforlu yaşayabilmek, güvende ve huzurlu hissetmek, yaşam alanlarını genişletmek için temelin sağlam olması yeterli değildir.Her bireyin hayattan beklentileri farklıdır. Kişi eğer beklentilerinin ne olduğunu, hayattan ne istediğini doğru analiz edebilirse, sağlıklı iletişim kurması da kolaylaşacaktır. Öncelikle, kendi duygularımızı, güçlü ve zayıf yönlerimizi, motivasyon yollarımızı keşfedip, kişisel farkındalığımızı arttırarak, özgüvenimizi güçlendirebiliriz, böylece eleştiriye açık, daha anlayışlı ve öngörülü bir birey olma yolunda bir adım atmış oluruz.Bu yaklaşım, eşimizle doğru iletişim kanallarını bulmamızı da sağlayacaktır!!!Ama tabi ki bu da mutlu bir evlilik için yeterli değil! Sadece ben demeden, biz olmayı, paylaşmayı, ortak zevkler geliştirmeyi ve güvenmeyi öğrenerek eşimizin arzularına, zevklerine, düşüncelerine önem vererek, müşterek olguyu yakalayabiliriz…İşte şimdi sağlam bir temel attık, bütün katları tamamladık ve eşimizle birlikte, bahçemizde keyifle kahvemizi içebilirizJ ESRA GÜRKAN
0533 373 81 23
|