“İyi bilin ki; Dünya hayatı bir oyundur. Bir oyalanmadır. Bir süstür.

Dahası, kendi aranızda övünme, mal ve nesli çoğaltma yarışıdır.

Halbuki dünya yaşayışı, yağmura benzer. Bitirdiği ekinler şaşırtır,

Ardından sevindirir. Sonrada bir bakarsın kuruyuverir, sapsarı kesilir.”

Aşk-ı Kuran

20:57:539

Oyun varsa oyunun kuralları da vardır. Kurallara göre oynanan oyunda keyif vardır. Bu keyf; hem oyuncuyu hem de seyirciyi mutlu eden önemli bir faktördür. Zaman zaman oyununun içinde sıkıntılar baş gösterir. Sebepler ne olursa olsun, oyuncularda huzursuzluklar ortaya çıkar. Kurallar sıkıcı gelir, bunalım başlar. Oyunun oyun olması unutulur, başka bir amaca yönelir. Yönelen amaç da aslında bir oyundur ama insan bir kere huzursuz oldu mu artık bu iş ciddi bir iştir. Oyun olarak düşünülemez. İşin içinden çıkılması gereken bir problem kabul edilir.

Oyun kurucu kimdir? Oyuncu kimdir? Rollerin paylaşımı nasıl? Senaryo kimin senaryosu? Seyirci kim? Bu sorular kafa karıştıracak kadar çoğaltılabilir. Düzen bozulduysa eğer, bahane oldukça fazladır. Bahaneler arkasına sığınarak çözüm üretilemez. Çözüm temel meseleyi tespit etmekten geçer. Bu ise kişinin kendisinin güç yetiremeyeceği kadar dış pencereden bakılması gereken çoğu zaman da uzmanlık gerektiren bir vakıadır.

Kişi süregiden hayatında bir sorunla karşılaştığını düşünüyorsa yolunda gitmeyen bir durum vardır. Bunun için çerçevenin dışında bir kişisel FÜTZ analizine ihtiyaç vardır. Söz konusu analizi yaparken doğru sorular sorulması ve en gerçekçi yorumların yapılması mevzunun kendisi kadar önemlidir. Uzman desteği ile durum tespiti yapılarak çözüm aranması yaşam oyununun keyfli hale gelmesini sağlayacaktır.