Karşılıklı sevgi dolu, besleyici bir ilişkiyi ortaya çıkaran üç temel prensip vardır. Bu prensipler sadece ikili ilişkiler için değil, hayatımızda ki her ilişki için geçerlidir. Bunlar neymiş diye merak edenler yazıyı okumaya devam etmeliler.

Tüm insanların yaşarken hedefi aynıdır. Herkes ilişkisinde de mutlu olmak ister.  Aşk ister, sevgi ister,  huzur ister. İster de ister. Fakat ne hikmetse aynı şeyi isteyen bu iki insan karşılıklı bu sevgiyi, aşkı, huzuru, mutluluğu bir diğerine vermeyi akıl edemez.

Bu durum, aynı oyuncağı çekiştiren iki çocuğun haline benzer.  Bir tanesi de demez ki ‘al sana istediğini veriyorum’. Oynayan iki çocuğu gözünüzün önüne getirin.  Bir çocuk oyuncak için ağlayan diğer çocuğa oyuncağını verse,  oyuncağı alan çocuk susar ve refleks olarak diğerine başka bir oyuncak vermek ister. 

İlişkiler de böyledir.  Almaktan daha çok, karşılıklı vermek üzerine kurulduğunda, her iki birey de kazanır. Mutlu olur, huzur bulur.  Diğer durum ise ‘o vermezse bende vermem’ inatlaşması ile mutsuz bir şekilde sürmeye devam eder. Öyleyse her iki tarafta aynı şeyi istiyorlarsa önce bu farkındalığa ulaşmaları gereklidir.  Karşındakinin ihtiyacını karşılamaya hazır mısın?

Bana çift terapisi için gelen eşlere, bu sorudan önce ilk sorduğum soru: Eşine saygı duyuyor musun?  Eşin sana saygı duyuyor mu? Sorusudur.  Zira karşılıklı saygının olmadığı bir ilişki de insani ihtiyaçların giderilmesi söz konusu olamaz.

Evet danışanlarıma ilk sorduğum soru aralarındaki saygının devam edip etmediğidir, ikinci sorum ise;  bu ilişkide karşılıklılık ne kadar sağlanmış durumdadır.

Öyle ise ilişkilerde karşılıklılık nedir,  saygı nedir biraz bunları açmaya çalışalım.

Yazıma başlarken girişini, sağlıklı ve geliştiren ilişkilerin üç temel prensibi vardır demiştim. Bunlar; saygı, karşılıklılık ve gerçek iletişimdir. Bu yazıda ilişkilere, bu üç prensip ışığında kısaca değinmek istiyorum.

Saygı:  Biraz ağır olacak belki fakat eğer bir birliktelikte saygı görmüyorsanız kullanıyorsunuz demektir. Burada bir ilişki değil, hizmet söz konusudur.  Mutlu, güçlü ve geliştiren, büyüten ilişkilerin temelinde karşılıklı saygının yattığı bir gerçektir.

Birbirimize değer verme konusunda ki hissettiğimiz derin duygular dahil tüm güzel şeyler karşılıklı saygı ve özenden kaynaklanır.  Bu tür bir saygıdan ruh beslenir ve orada derin bir bağ oluşur.  

Sizin değer verdiğiniz istek ve arzularınıza, duygu ve düşüncelerinize partneriniz saygı duyabiliyor mu? Siz de onun isteklerine, arzularına, duygu ve düşüncelerine saygı duyuyor musunuz? İlişkide ki iki temel dinamik; Karşılıklılık ve saygı olgularını ilişkinin her yerine ve her durumuna uygulayabilirsiniz? Çocuk yetiştirmekten, cinselliğe kadar her duruma…

Tekrarlıyorum; Sizin değer verdiğiniz istek ve arzularınıza, duygu ve düşüncelerinize partneriniz saygı duyabiliyor mu? Siz de onun isteklerine, arzularına, duygu ve düşüncelerine saygı duyuyor musunuz?

Eğer cevap evet ise bu ilişki gelişir, aksi taktir de karşılıklı çatışmalar her geçen gün şiddetlenir.

Karşılıklılık:  İlişkide ki denge unsurudur.  Temelinde iki tarafın da birey olduğu ve eşit haklara sahip olduğu ilkesi vardır.  Evlilik te görevler ve roller konusunda karşılıklı anlaşmaya dayalı bir iş bölümü yapılmalıdır.  Her ilişkinin kendi formülü vardır.  Çiftler, şartlar ve durumlar neticesinde,  bu formülleri geliştirmeli ve uygulamalıdır. Modern toplum, her iki bireyin de çalıştığı ve sorumlulukların paylaşıldığı gerçeğinden hareket eder. Çiftler, kendi ebeveynlerinden gördükleri karı-koca modelini, kendi ilişkilerine uyarlamaya çalışmamalıdır.

Buradaki temel dayanak, paylaşımın saygı çerçevesinde geliştirilmesidir.  Erkek ve kadın olarak şartlara göre sorumluluklar adil paylaşılmalıdır. Adil ve akılcı bir paylaşım olmadığında ilişki de kırgınlıklar baş gösterecektir.  

İyi bir ilişkide duygusal karşılıklılığın olması da çok önemlidir.  Duygular, arzular, fikirler karşılıklı paylaşılmalıdır.  Bu olmadığında, insanlar kendilerini önemsiz ve yalnız hissetmeye başlarlar. Bu yoksunluk hissi, yalnızlık ve değersizlik duygusu uzun sürerse aradaki bağ yok olur.  Bu durum ilişkinin kendini adeta yok etmesi ile devam eder.

Gerçek İletişim: Sağlıklı bir ilişkinin üçüncü temel prensibi iletişimdir. Çiftler ilişkide güçlü bir bağ kurabilmek için öncelikle iletişim kurmayı başarmalıdırlar. İletişimin olmadığı bir ilişkide saygı ve karşılıklılık da olması gerektiği gibi olamayacaktır. Doğru iletişimin kurulamadığı ilişkiler kişileri geliştirmediği gibi, dengelerini de bozacak, mutsuz ve başarısız kılacaktır.

Çiftlerin etkin bir iletişim kurabilmeleri için yapmaları gereken öncelikli dört şey vardır: Konuşmak, dinlemek, duymak ve karşılık vermek.

Çiftler arasında tüm iletişim kazaları bu dört unsurun uygun şekilde yapılamıyor olmasından kaynaklanır. Çift terapisi için gelen danışanlarım, iletişimin 4 sihirli anahtarını kullanmayı öğrendiklerinde, hayatlarında ki 180 derece değişimlere zaman zaman inanamadıklarını dile getirmekteler.

Evet, tüm insanlar ilişkilerinde aynı şeyi ister. Mutluluk ve huzur.  Anlaşılmak ve paylaşmak. Bununla birlikte karşıya kendilerini ifade ederken yaptıkları hatalar yüzünden de bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalar yaşarlar. İnsanlar,  ‘ne söylemeliyim’ den daha çok ‘nasıl söylemeliyim’  konusu üzerinde kafa yormalılar. Niyet her zaman ‘bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek’ olmalı.

Konuşurken ses tonumuz, dinlerken beden dilimiz doğru iletişimin kurulması için dikkat edilmesi gereken durumlardır. İlişkilerde en sık rastladığım sorun iletişimsizliktir. Bu durumun farklı sebepleri olabileceği gibi, kadın ve erkek arasında ki yaratılış özellikleri ve bilişsel süreçler de etkendir. Örneğin, kadınlar iletişim sırasında duygusallaşır. Erkekler ise duygularını gizlemeyi öğrenmiş olabilir.

İlişkilerde karşılıklılık ve saygı varsa, doğru iletişim teknikleri çiftlere kazandırılabilir. Hiç gitmiyor gibi görünen bir evlilik bile mutlu ve geliştiren bir ilişkiye dönüştürülebilir. Çiftler ilişkilerinde uyumlanmak ve doğru iletişim kurmak amacıyla, kavga edip arada ki bağ kopma noktasına gelmeden bir profesyonelden destek almalıdırlar.

Tek ve biricik hayatını Aşk ile geçir…

Sevilmekten önce sevmenin hazzına er. Ve unutma ki, kendisini sevmeyen bir insan, diğerlerini de sevmeyi başaramayacaktır. İlk doğru iletişim kurman gereken kişinin kendin olduğunu da daima hatırla.

05/06/2018 İstanbul

Yüksel Köksal

Aile Danışmanı / Kişisel Gelişim Profesyoneli

05354336620

05057675885

kuantumkoc@hotmail.com